Homestead Grevi, 1892 yılında Pensilvanya'daki Homestead Çelik Fabrikası'nda meydana gelen ve Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en önemli ve kanlı işçi çatışmalarından biri olarak kabul edilen bir grevdir. Grev, Carnegie Steel Company ile Amalgamated Association of Iron and Steel Workers (Demir ve Çelik İşçileri Birleşik Derneği) arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanmıştır.
Carnegie, yönetimi Henry Clay Frick'e devretmişti. Frick, işçilerin sendikal haklarını ortadan kaldırmaya kararlıydı ve ücretleri düşürmeyi hedefliyordu.
1892 yılında, Amalgamated Association of Iron and Steel Workers ile Carnegie Steel Company arasındaki toplu sözleşme sona erdi. Frick, sendikayla görüşmeyi reddetti ve işçilere daha düşük ücretler ve daha uzun çalışma saatleri içeren bir sözleşme dayattı. Sendika bu teklifi reddetti ve greve gitti.
Frick, grevi kırmak için Pinkerton Dedektiflik Ajansı'ndan 300 silahlı adam kiraladı. Pinkerton ajanları, 6 Temmuz 1892'de Homestead'a geldiklerinde, işçiler tarafından karşılandı. Taraflar arasında çıkan çatışmada, hem işçilerden hem de Pinkerton ajanlarından ölenler ve yaralananlar oldu. Bu olay, "Homestead Katliamı" olarak da bilinir.
Olayların kontrolden çıkması üzerine, Pensilvanya Valisi Robert E. Pattison, Ulusal Muhafızları Homestead'a gönderdi. Yaklaşık 8.000 asker, Homestead'da düzeni sağlamakla görevlendirildi.
Ulusal Muhafızların müdahalesiyle grev kırıldı. Sendika liderleri tutuklandı ve işçiler, Frick'in şartlarını kabul etmek zorunda kaldı. Homestead Grevi, sendikal hareket için büyük bir darbe oldu. Amalgamated Association of Iron and Steel Workers'ın gücü önemli ölçüde azaldı ve sendikalaşma çabaları uzun yıllar boyunca sekteye uğradı.
Homestead Grevi, işçi hakları mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. Grev, işverenlerin işçilere karşı ne kadar acımasız olabileceğini ve devletin genellikle işverenlerin yanında yer aldığını göstermiştir. Homestead Grevi, aynı zamanda, sendikalaşmanın önemini ve işçilerin haklarını savunmak için örgütlenmelerinin gerekliliğini vurgulamıştır.